çekişmeli boşanma davası emsal karar
Avukat Büşra Kanpalta Köklü söz konusu davayla ilgili “Taraflar çekişmeli yolla başlayan davayı bir şekilde orta yolda buluşarak anlaşmalıya çevirdi. Daha sonra mahkeme çok yerinde bir karar vererek 5 aylık bir evlilik için sadece 2 yıl süreli bir nafakaya hükmetti. Bu çok yerinde bir karar, çok emsal niteliğinde bir karar.
2days agoHukuk Dairesi emsal bir karar vererek "On tane karı bulurum ama bir ana bulamam" diyen kocayı ağır kusurlu saydı. Etiketler : yargıtay,boşanma davası,emsal karar, 888228 https:
Zina Sebebiyle Çekişmeli Boşanma Davası: Eşlerden biri zina ederse, diğer eş zina nedeniyle çekişmeli boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Boşanma davalarında, velayet, maddi ve manevi tazminat, nafaka gibi alt başlıklar değerlendirilir. yine ikili bir ayrıma giderek belirtmek gerekirse, anlaşmalı boşanma davaları çok kısa sürede sonuçlanırken; çekişmeli boşanma davası daha uzun sürede sonuçlanmaktadır.
b-Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince erkek ağır kusurlu bulunarak kadının boşanma davası (TMK m. 161) ve erkeğin boşanma davası (TMK m.166/1) ayrı ayrı kabul edilmiş ve ferilerine hükmedilmiş, karar davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi
Liste De Site De Rencontre Serieux. Boşanma Yargıtay Bozma Kararı ve Örnek Davalar Yazar UYAR KABA Kategori Aile ve Boşanma Hukuku DavalarıBoşanma Yargıtay Bozma Kararı ve Örnek Davalar Boşanma davaları evlenmiş eşler tarafından, evliliklerinin yürümediği ve anlaşamadığı yada diğer sebeplere dayanarak, oturduğu yetkili aile mahkemesine müracaat ederek dava açabilmektedir. Açılan boşanma davasında yasal süre içerisinde boşanmaya sebep olaylar, belgeler ve tanıklar bildirilerek, boşanmaya sebep kişinin…
Yayınlanma 1259 / Son Güncelleme - 1410 Sandıklı ilçesinde 1 çocuklu bir kadın, 2016 yılından bu yana fiziksel ve duygusal şiddet gördüğü, kendisini odaya kilitlediği gerekçesiyle eşine boşanma davası açtı. Eşe karşı şiddet olayıyla ilgili Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesi'nde de kamu davası açıldı. 'Eşi kasten yaralama' suçundan görülen davada şiddet uygulayan koca, mahkeme tarafından delil yetersizliği nedeniyle beraat ettirildi. Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen çekişmeli boşanma davası, ilk derece mahkemesi tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedildi. Şiddet gören kadının vekili Av. Mehmet Sait Gürdağ, kararı istinaf mahkemesine taşıdı. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin 'boşanmanın reddi' kararını bozdu. İstinaf mahkemesi, davaya konu erkeğin kadına yönelik devamlılık arz eden şiddetinin sabit olduğuna hükmederek, 'evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmanın kabulü' kararını verdi. ÇOCUĞUN VELAYETİ ANNEYE VERİLDİ Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin karar özetinde, erkeğin kadına aralıklarla ayaklarını, kollarını ve bacaklarını sıkmak suretiyle darpta bulunduğu ve eylemin süreklilik arz ettiği gerekçesiyle boşanmanın kabulüne karar verildiği yer aldı. Mahkeme, evlilikten ortak çocuğun velayetinin de anneye verilmesine karar verdi. "BASİT GIBI GÖRÜLEN EŞİ ÇİMDİKLEME VE ODAYA KİLİTLEME BOŞANMA NEDENİ SAYILDI" Yerel mahkemenin kararını bozan Konya Bölge İstinaf Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin kararının emsal nitelikte olduğunu öne sürerek İhlas Haber Ajansı muhabirine dava ile ilgili açıklamada bulundu. Av. Mehmet Sait Gürdağ yaptığı açıklamada, "Boşanma davasında müvekkilim, eşi tarafından defalarca kolları ve bacaklarının kıvırma yani halk arasında çimdikleme eylemine maruz kaldığı için boşanma davası açtık. Yerel mahkeme mevcut delilleri yetersiz bularak davamızın reddine karar verdi. İstinaf mahkemesi ise çimdikleme ve odaya kilitlemeyi şiddet kabul edip kararı bozarak tarafların boşanmasına karar verdi. Basit gibi görülen eşi çimdikleme ve odaya kilitleme eylemi boşanma nedeni sayıldı. Bu davanın emsal teşkil edebileceğini düşünerek kamuoyu ile paylaşma gereği duydum" dedi. Kaynak İHA
Eşim Boşanmak İçin Bana Baskı Yapıyor, Ne Yapmalıyım? Boşanma Davası Açabilir Miyim, Tazminat Alır Mıyım? Diyarbakır’da gerçekleşen bir boşanma davası diğer davalara emsal nitelikte olabilecek bir kararla boşanmak isteyen adam, eşine kendisinden boşanması için baskı yapmaya başladı. Karısına yaptığı baskılar sonucunda soluğu mahkemede alan adam, eşinden boşanmak için hakim karşısına çıktı. Bu konu eşlerin rızası yoksa boşanma gerçekleşebilir mi sorusunu akıllara eşim boşanmak için bana baskı yapıyor, ne yapmalıyım, boşanma davası açabilir miyim, tazminat alır mıyım? İşte, eşim boşanmak için bana baskı yapıyor, ne yapmalıyım, boşanma davası açabilir miyim, tazminat alır mıyım hakkında merak edilen bütün detaylar…Boşanmak İçin Baskı Yapan Eş Mahkeme Karşısına Çıktı Evli çift 4 yıl önce boşanma istemi ile mahkemeye başvurdu. karısı ile boşanmak için dava açtı ve eşini de boşanmaya ikna etmek için baskı yaptı. Mahkeme ise davacı ve davalı tarafı eşit olarak kusurlu görerek kadının tazminat talebini kabul etmedi. Eşinden boşanmak için baskı gören kadın tazminat almak için temyiz davasına Bölge Adliye Mahkemesi kadının reddedilen tazminat talebini yeniden değerlendirdi. Üst mahkeme eşi üzerinde baskı kuran adamı kusurlu buldu. Eşini kendisinden boşanması için zorlayan ve baskı kuran adam mahkeme tarafından tam kusurlu bulundu. Boşanmak için eşini zorlayan eski eşi tazminat ödemesine karar verildi. Eşinden boşanan kadına mahkeme 45 bin TL tazminat verilmesine karar verdi. Boşanma için eşine baskı yapan adamın eşinin kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesi ile dava Boşanma Baskısı Kişilik Hakları İhlali Midir? Evlilikte taraflardan birisi boşanmak istediğinda dava açabiliyor. Bazı durumlarda taraflar anlaşmalı boşanma sağlarken, bazen de çekişmeli boşanma davaları yaşanabiliyor. Diyarbakır’da yaşanan boşanma davası ise tek taraflı bir istek üzerine baskı ile gerçekleşti ve mahkeme emsali görülmemiş bir karar boşanmak isteyen adam dava açtı ve eşinin kendisinden boşanması için baskı yapmaya başladı. Ancak mahkeme eşine baskı kurması nedeni ile kişilik haklarını ihlal ettiğine karar verdi. Eşinin kişilik haklarını ihlal eden adamın tazminat ödemesi ile mahkeme sonuçlandırıldı. Evliliğin süreli, kusurlar ve sosyal ekonomik durumlar ele alındığı zaman tazminat için 45 bin TL tutar davası, tazminat, boşanma, evlilik, evlilikte boşanma, boşanma davası, boşanma baskısı, kişilik hakları, kişilik hakları ihlali, mahkeme, emsalsiz karar, evlilikte boşanma baskısı, karşılıklı boşanma, anlaşmalı boşanmaThe post Eşim Boşanmak İçin Bana Baskı Yapıyor, Ne Yapmalıyım? Boşanma Davası Açabilir Miyim, Tazminat Alır Mıyım? first appeared on Ankara haber kaynağı için; Ankara AvukatBenzer haberler
Sandıklı ilçesinde 1 çocuklu bir kadın, 2016 yılından bu yana fiziksel ve duygusal şiddet gördüğü, kendisini odaya kilitlediği gerekçesiyle eşine boşanma davası açtı. Eşe karşı şiddet olayıyla ilgili Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesi'nde de kamu davası açıldı. 'Eşi kasten yaralama' suçundan görülen davada şiddet uygulayan koca, mahkeme tarafından delil yetersizliği nedeniyle beraat ettirildi. Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen çekişmeli boşanma davası, ilk derece mahkemesi tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedildi. Şiddet gören kadının vekili Av. Mehmet Sait Gürdağ, kararı istinaf mahkemesine taşıdı. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin 'boşanmanın reddi' kararını bozdu. İstinaf mahkemesi, davaya konu erkeğin kadına yönelik devamlılık arz eden şiddetinin sabit olduğuna hükmederek, 'evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmanın kabulü' kararını verdi. Çocuğun velayeti anneye verildi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin karar özetinde, erkeğin kadına aralıklarla ayaklarını, kollarını ve bacaklarını sıkmak suretiyle darpta bulunduğu ve eylemin süreklilik arz ettiği gerekçesiyle boşanmanın kabulüne karar verildiği yer aldı. Mahkeme, evlilikten ortak çocuğun velayetinin de anneye verilmesine karar verdi. "Basit gibi görülen eşi çimdikleme ve odaya kilitleme eylemi boşanma nedeni sayıldı" Yerel mahkemenin kararını bozan Konya Bölge İstinaf Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin kararının emsal nitelikte olduğunu öne sürerek İhlas Haber Ajansı muhabirine dava ile ilgili açıklamada bulundu. Av. Mehmet Sait Gürdağ yaptığı açıklamada, "Boşanma davasında müvekkilim, eşi tarafından defalarca kolları ve bacaklarının kıvırma yani halk arasında çimdikleme eylemine maruz kaldığı için boşanma davası açtık. Yerel mahkeme mevcut delilleri yetersiz bularak davamızın reddine karar verdi. İstinaf mahkemesi ise çimdikleme ve odaya kilitlemeyi şiddet kabul edip kararı bozarak tarafların boşanmasına karar verdi. Basit gibi görülen eşi çimdikleme ve odaya kilitleme eylemi boşanma nedeni sayıldı. Bu davanın emsal teşkil edebileceğini düşünerek kamuoyu ile paylaşma gereği duydum" dedi.
Eşlerin boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğü devam edip etmediği oldukça merak edilmektedir. Boşanma davalarının oldukça uzun sürmesi, tarafların kendi hayatlarını yeniden kurma isteğini ortaya çıkarmaktadır. Bu durumda, boşanma davası sonlanana kadar hukuken sadakat yükümlülüğünün devam edip etmediğinin belirlenmesi gerekmektedir. BOŞANMA DAVASI AÇILDIKTAN SONRA SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEVAM EDER Mİ? Eşler birbirine sadık kalmak zorundadırlar 185/3. Bir boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğü elbette ortadan kalkmaz. Bunun aksi de düşünülemez. Boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğü kalktığına ilişkin herhangi bir emsal karar yoktur. Dava tarihinden sonra gerçekleşen sonraki sadakate aykırı davranışlar sadece mevcut davada ileri sürülemez. Ancak bu yönde davranışlar her daim yeni bir dava ile ileri sürülebilmektedir. Boşanma davalarında uygulanacak yargılama usulü emredici niteliktedir. Bu bağlamda eşlerin sadakat yükümlülüğünün evlilik süresince geçerli olmasına ilişkin kural önem arz etmektedir. Kanun, taraflara ön incelemeden önce dayanılmayan vakıalara dayanma ve bunlarla ilgili delil sunma hakkını vermez. Boşanma davasına bakan mahkeme, yargılamayı Türk Medeni Kanununun 184 ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. 119. 129. 137. 140/3 ve 187. hükümlerinde yer alan emredici düzenlemeye göre yürütür. Ön inceleme sonuç tutanağı, taraflar arasındaki çekişmeli vakıaları göstermekte ve yargılamanın esasını belirlemektedir. Ön inceleme sonuç tutanağı boşanma davasının yol haritasıdır. Başka yoldan gidilmesi ancak karşı tarafın açık muvafakati ile mümkündür. Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde ileri sürülmemiş olan vakıalar mahkemece kendiliğinden incelenemez. Hakim ileri sürülmeyen hususları taraflara hatırlatamaz. O halde, boşanma davasının sınırını ön inceleme aşaması tamamlanana kadar bildirilmiş olan vakıalar çizmektedir. Buna göre mahkemece sadece bu vakıalar hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir. Aksinin kabulü davacının dayandığı olguların dolayısıyla elde etmek istediği nihai talebin dışına çıkılması sonucunu doğuracaktır. Aynı zamanda her aşamada yeni iddiaların ileri sürülmesi de sorun yaratacaktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 184. maddesinin başlığı boşanmada yargılama usulüdür. Anılan maddenin ilk fıkrasında “Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemede maddede sayılan istisnalar dışında, boşanma davalarının “genel yargılama usulüne” tabi olduğu belirtilmiştir. Boşanmada genel yargılama usulünün uygulanmasına ayrık olan kurallar ve uygulanması özel usuller, Türk Medeni Kanununun 184. maddesinde sınırlı olarak belirtilmiş olmasına karşın; bu sınırlamalar ve istisnalar içinde, tarafların usulüne uygun şekilde dayanmadığı vakıaların ve özellikle tahkikat aşamasında meydana gelen boşanma sebebi oluşturan cinsel sadakatsizlik dahil her türlü vakıanın değerlendirmede esas alınacağına dair özel bir düzenlemeye, bir başka deyişle istisnaya yer verilmemiştir. Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde HMK. md. 141 dayanılmayan bir vakıanın, tahkikat aşamasında gerçekleştiğinden bahisle davalıya kusur olarak yüklenmesine, açıklanan “emredici usul kuralları” sebebiyle imkan bulunmamaktadır. Ancak bu hususlarla ilgili yeni dava açılması her daim mümkündür. Konuya ilişkin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin tarih 2015/1895 E. 2015/15882 K. sayılı kararı aşağıdaki gibidir; “Davacı-karşı davalının açtığı boşanma davası, davalı karşı davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesi ile kabul edilmiştir. Ne var ki mahkemece davalı karşı davacıya kusur olarak isnat edilen sadakatsizlik eylemi dava açılmasından sonra meydana gelmiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Davadan sonra oluşan vakıalar görülmekte olan boşanma davasında hükme esas alınamaz, ancak yeni bir dava konusu yapılır ve ispat edilirse birleştirilerek görülecek yeni boşanma davasında bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Mahkemece davalı-karşı davacıya başka bir kusur da isnat edilmemiştir, gerçekleşen bu duruma göre, davacı-karşı davalının davasının kabulü ve tarafların eşit kusurlu kabul edilerek davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” Kararın tamamını okumak için tıklayınız. AYNI ODADA KALMAK ZİNA İÇİN YETERLİ DELİL TEŞKİL EDER Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, “bir kadınla aynı otel odasında kalan bir erkek” için zina boşanma sebebinin oluştuğuna ilişkin karar vermiştir. Kocası hakkında boşanma davası açan kadının davasını reddeden Ankara 5. Aile Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan daire, bu durumun zina sayılabileceğini belirtmiştir. Karar şu şekildedir “Davalı kocanın, dava açılmadan önce ve davanın devamı sırasında dahi başka kadınlarla birlikte otelde aynı odada kaldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davacı kadın, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasını zina sebebine dayandırdığına göre, bu sebebe dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi gerekir.” Yargıtay’ın kararı, yerel mahkemenin itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşti. tarih, 2010/22120 E. 2012/670 K. Boşanma davası açıldıktan sonra yükümlülüğü
çekişmeli boşanma davası emsal karar